Merkezi Olmayan Finansta 'Uyumlu Gizlilik': ZK-SNARK Destekli Shielded CSV Protokolü’nün Yasal Çerçevesi

Sercan Koç

Kurucu

August 10, 2025

22 min read

Özet

Bu makale, merkeziyetsiz finans (DeFi) alanındaki en temel gerilimlerden biri olan şeffaflık ve gizlilik arasındaki dengeyi, Arbitrum ağı üzerinde çalışan ve @nzengi tarafından geliştirilen yeni nesil bir gizlilik protokolü olan "Shielded CSV" özelinde incelemektedir. Kurumsal adaptasyon için hayati önem taşıyan finansal gizliliğin, yasa dışı kullanımı önleme zorunluluğu ile nasıl bir araya getirilebileceğini ele almaktadır. Makale, ZK-SNARK'lar, Arbitrum L2, nullifier'lar (belirteçler), Merkle ağaçları ve merkeziyetsiz kimlikler (DID'ler) gibi teknolojilerin "Uyumlu Gizlilik" kavramını nasıl mümkün kıldığını projenin teknik mimarisi üzerinden analiz ederken; aynı zamanda ABD (SEC, CFTC, FinCEN, OFAC) ve Avrupa Birliği (MiCA, GDPR) gibi karmaşık düzenleyici ortamların getirdiği zorlukları ve çözüm yollarını, Tornado Cash davası gibi emsal teşkil eden olaylar ışığında değerlendirmektedir. Sonuç olarak bu çalışma, Shielded CSV gibi protokollerin, doğru bir hukuki ve yönetişimsel yapı ile hem kullanıcı gizliliğini koruyabileceğini hem de küresel düzenlemelere uyum sağlayarak DeFi'nin geleceği için sürdürülebilir bir model sunabileceğini ortaya koymaktadır.

Giriş

Merkeziyetsiz Finans (DeFi), daha açık, verimli ve erişilebilir bir finansal sistem vaadiyle ortaya çıkmıştır. Genellikle halka açık blokzincirler üzerine inşa edilen DeFi, tüm işlem verilerini kamuya açık ve değiştirilemez kılarak aracısızlaştırma ve şeffaflık hedeflerine ulaşır. Ancak bu radikal şeffaflık, güvene dayalı olmayan doğrulama için gerekli olsa da, aynı derecede önemli olan finansal gizlilik ihtiyacı ile temel bir gerilim yaratmaktadır. DeFi'nin mevcut niş konumundan çıkıp ana akım kurumsal kabule ulaşması için bu çatışmayı çözmesi gerekmektedir. Bu, meşru kullanıcılar ve ticari aktörler için sağlam bir gizlilik sağlarken, yasa dışı finansman için bir sığınak yaratmaktan kaçınmayı zorunlu kılar.

Bu noktada, Arbitrum L2 üzerinde çalışan, ZK-SNARK (Sıfır Bilgi İspatı) tabanlı bir gizlilik çözümü olan "Shielded CSV" protokolü, yeni bir yaklaşım sunmaktadır. Bu makale, Shielded CSV'nin teknik altyapısını ve bu altyapının hukuki sonuçlarını derinlemesine inceleyerek, "tasarım yoluyla uyum" (compliance-by-design) felsefesinin nasıl hayata geçirilebileceğini somut bir örnek üzerinden ortaya koyacaktır. Amacımız, hem geliştiricilere hem de hukukçulara, geleceğin uyumlu gizlilik protokollerini inşa etme yolunda bir kılavuz sunmaktır.

Bölüm 1: Shielded CSV Protokolünün Teknolojik Mimarisi ve Hukuki Yansımaları

Bir protokolün hukuki analizini yapabilmek için öncelikle onun teknolojik temelini anlamak zorunludur. "Shielded CSV"nin GitHub dokümanlarında belirtilen mimari bileşenleri, projenin hem fırsatlarını hem de yasal risklerini barındırmaktadır.

1.1. Sistemin Temel Bileşenleri ve Katmanları

Shielded CSV, kullanıcı cüzdanından Arbitrum L2'ye uzanan çok katmanlı bir mimari üzerine kurulmuştur. Sistemin temel bileşenleri şunlardır:

  • Akıllı Sözleşmeler: Protokolün ana mantığını içeren ShieldedCSV.sol, ERC-20 token'ları için bir kasa görevi gören CSV_ERC20Vault.sol, native ETH için CSV_NativeVault.sol ve ZK ispatlarını doğrulayan VerifierOracle.sol gibi çekirdek sözleşmelerden oluşur.

  • ZK-SNARK Devreleri: Para çekme işlemleri için gizlilik sağlayan withdraw-full.circom gibi Circom dilinde yazılmış devrelerdir.

  • Ön Yüz (Frontend): Kullanıcıların protokolle etkileşime girdiği React/TypeScript tabanlı web uygulamasıdır.

  • Altyapı: Yüksek işlem hacmi ve düşük ücretler için Ethereum'un bir Katman-2 (L2) ölçeklendirme çözümü olan Arbitrum'u kullanır.

Arbitrum üzerinde çalışmak, protokolü yasal veya yargısal bir ayrılığa tabi kılmaz. İşlemlerin nihai çözümlenmesi ve hukuki kesinliği Ethereum ana ağında gerçekleştiğinden, protokol L1'deki kadar geniş yargısal iddialara tabidir. L2, gizlilik çözümlerini yalnızca ekonomik olarak daha uygulanabilir kılar, kendi başına gizlilik sağlamaz.

1.2. Kriptografik Temeller: ZK-SNARK'lar ve Hukuki Sorumluluklar

Shielded CSV, gizliliği sağlamak için ZK-SNARKs (Succinct Non-interactive ARgument of Knowledge) teknolojisini kullanır. Bu teknoloji, bir tarafın (ispatlayıcı), diğer tarafa (doğrulayıcı), bir ifadenin doğruluğundan başka hiçbir bilgi vermeden ifadenin doğru olduğunu kanıtlamasına olanak tanır. DeFi bağlamında bu, bir kullanıcının toplam bakiyesini açıklamadan bir işlem için yeterli fona sahip olduğunu kanıtlayabilmesi anlamına gelir.

Protokol, özellikle verimliliği nedeniyle yaygın olarak kullanılan bir ZK-SNARK yapısı olan Groth16'yı ve devre yazımı için Circom dilini kullanmaktadır. Bu teknik seçimlerin önemli hukuki sonuçları vardır:

Devreye Özgü Güvenilir Kurulum (Trusted Setup)

Groth16, her bir benzersiz devre için karmaşık bir kurulum seremonisi gerektirir. Bu seremoni, "toksik atık" adı verilen bir yan ürün üretir. Eğer bu atık düzgün bir şekilde imha edilmezse, kötü niyetli bir tarafın yanlış ifadeler için sahte ispatlar üretmesine olanak tanıyabilir. Bu kurulum süreci, düzenleyiciler için bir hedef olabilecek merkezi bir olaydır. Bu tür bir proje için hukuki danışmanlık, toksik atığın herhangi bir tek katılımcı tarafından ele geçirilme riskini azaltmak için güvenli, çok taraflı bir hesaplama (MPC) seremonisi prosedürleri hakkında tavsiyede bulunmayı ve bu prosedürleri belgelemeyi içermelidir.

Kuantum Sonrası Güvenlik Eksikliği

Groth16'nın güvenliği, gelecekteki kuantum bilgisayarların saldırılarına karşı savunmasız olduğu bilinen eşleşme tabanlı eliptik eğri kriptografisine (ECC) dayanmaktadır. Bu, acil bir tehdit olmasa da, kullanıcılara ve yatırımcılara açıklanması gereken uzun vadeli bir riski temsil eder.

Devrelerdeki Mantıksal Hatalar

ZK sistemlerinin karmaşıklığı, standart akıllı sözleşme incelemelerinin ötesinde özel ve titiz güvenlik denetimleri gerektirir. Bir devrenin "yetersiz kısıtlanmış" olması, kötü niyetli bir ispatlayıcının, örneğin yoktan para var etme gibi geçersiz bir durum değişikliği için geçerli bir ispat oluşturmasına olanak tanıyabilir. Bu adımların atılmaması, protokolün istismar edilmesi durumunda geliştiricileri ihmal iddialarına maruz bırakabilir.

1.3. Uyumun Yapı Taşları: Nullifier, Merkle Ağaçları ve DID'ler

Gerçekten uyumlu bir gizlilik protokolü yalnızca ZK-SNARK'lara dayanamaz. Shielded CSV'nin mimarisi, bu uyumu sağlamak için temel yapı taşlarını içerir veya bu taşların entegrasyonuna olanak tanır:

Nullifier-Commitment Şemaları (Belirteç-Taahhüt Şemaları)

Bu, UTXO tabanlı gizlilik sistemlerinde çifte harcamayı önlemek için temel bir mekanizmadır. Kullanıcı bir para yatırma işlemi yaptığında, bir "taahhüt" (commitment) oluşturur ve bunu sisteme ekler. Bu parayı harcamak için, orijinal sırra kriptografik olarak bağlı benzersiz bir "belirteç" (nullifier) ortaya çıkarmalıdır. Protokol, harcanan tüm belirteçlerin halka açık bir listesini tutar ve her birinin yalnızca bir kez kullanılmasını sağlar. Shielded CSV'nin ShieldedCSV.sol sözleşmesindeki spentNullifiers eşlemesi ve withdraw-full.circom devresindeki nullifierHash çıktısı bu mekanizmayı doğrudan uygular. Bu, yalnızca teknik bir çifte harcama önleme aracı olmanın ötesinde, bir kullanıcının işleminin yaptırımlı bir adresten gelmediği gibi belirli uyum kurallarına uyduğunu ZKP aracılığıyla kanıtlamasını zorunlu kılarak bir uyum motorunun parçası haline getirilebilir.

Seçici Açıklama için Merkle Ağaçları

Bu veri yapısı, düzenleyici gereksinimlerle uyumlu gizlilik oluşturmanın temel taşlarından biridir. Bir Merkle ağacı, büyük bir veri kümesinin güvenli ve kompakt bir parmak izi olan tek bir "Merkle kökü" hash'i üretir. Kullanıcı, bir "Merkle ispatı" sunarak veri öğesinin orijinal sete dahil olduğunu, setteki diğer verileri ifşa etmeden kanıtlayabilir. Bu, güçlü bir "seçici açıklama" sağlar. Örneğin, bir kullanıcı KYC/AML kontrolünden geçebilir ve doğrulanmış niteliklerinin hash'lerini içeren bir Merkle ağacının kökünü alabilir. Daha sonra bir ZKP kullanarak, "Bu Merkle köküne karşı 'Ülke != Kuzey Kore' değerine sahip bir nitelik için geçerli bir Merkle ispatı üretebilirim" gibi bir ifadeyi kanıtlayabilir. Bu, protokolün kullanıcının hassas verilerini görmeden uyum kurallarını uygulamasını sağlar ve GDPR gibi düzenlemeler altındaki veri minimizasyonu ilkeleriyle mükemmel bir şekilde uyumludur. Shielded CSV'nin MerkleTreeManager.sol sözleşmesi, bu yapıyı uygulamak için tasarlanmıştır.

Merkeziyetsiz Kimlikler (DIDs) ve Doğrulanabilir Kimlik Bilgileri (VCs)

Bu teknolojiler, uyumlu bir gizlilik sistemi oluşturmak için eksik halkayı tamamlar. Kullanıcılar, kendi kontrolleri altında olan DID'ler aracılığıyla, KYC sağlayıcıları gibi güvenilir kurumlardan "Yaptırım listesinde değil" gibi doğrulanabilir kimlik bilgileri (VCs) alabilirler. Daha sonra, bu VC'leri ifşa etmeden VC'leri hakkında ZKP'ler kullanarak ifadeler kanıtlayabilirler. Bu model, DeFi protokolünün, kullanıcıların kişisel olarak tanımlanabilir bilgilerine (PII) dokunmak, saklamak veya bunlardan sorumlu olmak zorunda kalmadan uyum kurallarını uygulamasını sağlar. Bu, kullanıcıların gizlilik taleplerini, GDPR'nin veri minimizasyonu gereksinimlerini ve düzenleyicilerin AML/CFT hedeflerini aynı anda karşılar.

Bu üç teknolojinin—işlemsel gizlilik için ZKP'ler, seçici nitelik açıklaması için Merkle Ağaçları ve kimliği güvenilir kaynaklara bağlamak için DID'ler/VC'ler—birleşimi, bir "Uyum Üçgeni" oluşturur. Bu üçünü başarıyla entegre eden bir protokol, "tasarım yoluyla uyumlu" olduğu yönünde savunulabilir bir iddiaya sahip olur.

Bölüm 2: ABD Düzenleyici Ortamı ve Shielded CSV İçin Risk Analizi

Amerika Birleşik Devletleri, özellikle gizlilik odaklı bir protokol için en karmaşık ve önemli düzenleyici ortamı sunmaktadır. Kapsamlı tek bir çerçeve yerine, birbiriyle örtüşen yetkilere sahip kurumların bulunduğu bir yama işi manzarası vardır.

2.1. Çok Kurumlu Yapı: SEC, CFTC, FinCEN ve OFAC

Bir protokol, ABD'de en az dört ana federal kurumdan potansiyel inceleme ile karşı karşıyadır:

  • Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC): Çoğu kripto varlığın Howey testi kapsamında "yatırım sözleşmesi" ve dolayısıyla "menkul kıymet" olduğunu savunur. Bu, ihraççıları ve borsaları kapsamlı kayıt ve açıklama gerekliliklerine tabi tutar.

  • Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC): Bitcoin ve Ether gibi kripto para birimlerini tutarlı bir şekilde "emtia" olarak sınıflandırmıştır. SEC ve CFTC arasındaki bu yetki çatışması, sektör için birincil düzenleyici belirsizlik kaynağıdır.

  • Mali Suçları Engelleme Ağı (FinCEN): Hazine Bakanlığı'na bağlı bir büro olarak, Banka Gizlilik Yasası'nı (BSA) yönetir ve para transferi yapanlar da dahil olmak üzere finansal kuruluşlara katı AML/CFT yükümlülükleri getirir.

  • Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC): ABD'nin ekonomik ve ticari yaptırımlarını uygular. Varlıkları Özel Olarak Belirlenmiş Vatandaşlar (SDN) Listesi'ne ekleme yetkisi, en güçlü araçlarından biridir.

2.2. Emsal Analizi: Tornado Cash Vakası ve Kalıcı Mirası

Hiçbir olay, uyumlu gizlilik alanını ABD hükümetinin Tornado Cash'e karşı eylemlerinden daha fazla şekillendirmemiştir. Bu vaka, herhangi bir yeni gizlilik protokolü için bir risk analizinin başlangıç noktasıdır.

OFAC'ın Yaptırımı ve "Tüzel Kişi" Tartışması

Ağustos 2022'de OFAC, merkeziyetsiz bir kripto para karıştırıcısı olan Tornado Cash'i, Kuzey Kore destekli Lazarus Grubu tarafından çalınan yüz milyonlarca dolar da dahil olmak üzere yasa dışı fonları aklamak için kullanıldığı gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. Bu eylem, bir kişiyi veya şirketi değil, doğrudan protokolün kendisini, yani Ethereum blokzincirindeki akıllı sözleşme adreslerini SDN Listesi'ne eklemesiyle benzeri görülmemiş bir adımdı. OFAC, otonom akıllı sözleşmelerden oluşan bir protokolün yaptırım uygulanabilir bir "tüzel kişi" veya "birlik" olarak nitelendirilebileceğini ve kodun kendisinin "mülkiyet" teşkil ettiğini ileri sürdü.

Van Loon v. Treasury Kararı ve Sonrası

Bu yaptırım, Van Loon v. Treasury davasında bir grup kullanıcı tarafından mahkemeye taşındı. Davacılar, otonom ve değiştirilemez yazılım kodunun bir "tüzel kişi" olamayacağını savundular. Kasım 2024'te bir Temyiz Mahkemesi, OFAC'ın yetkisini aştığına ve değiştirilemez akıllı sözleşmelerin "mülkiyetin, kontrolün ve münhasırlığın ayırt edici özelliklerinden yoksun" olduğu için "mülkiyet" olarak sınıflandırılamayacağına karar verdi. Bu hukuki zaferin ardından Hazine Bakanlığı, Mart 2025'te yaptırımları resmen kaldırdı.

Piyasa Etkisi ve "İşlemsel Leke" Kavramı

Hukuki sonuç ne olursa olsun, ilk yaptırımın pratik sonuçları kalıcı oldu. Bu olay, "işlemsel leke" (transactional taint) kavramını pekiştirdi. Yüksek riskli veya yaptırımlı bir protokolden geçen herhangi bir fon, artık uyumlu kuruluşlar tarafından "lekeli" kabul edilmektedir. Bu, gizlilik protokolleri için bir paradigma kayması yaratır. Artık sadece kendi kullanıcıları için gizlilik sağlamak yeterli değildir; uyumlu bir protokol, tüm likidite havuzunun lekelenmesini önlemek için gelen fonları tarayacak mekanizmalar uygulamalıdır. Shielded CSV'nin VerifierOracle.sol gibi bileşenleri veya harici veri kaynaklarını kullanan otomatik kontroller, bu tür bir taramayı gerçekleştirmek için bir temel oluşturabilir. Merkeziyetsizliğin tek başına bir kalkan olmadığı dersi, "tasarım yoluyla uyum" mimarisini temel bir hayatta kalma stratejisi haline getirmiştir.

2.3. FinCEN ve Para Transferi Düzenlemeleri

OFAC eylemi görünür olsa da, daha kalıcı tehdit FinCEN ve Banka Gizlilik Yasası'ndan (BSA) gelmektedir.

MSB Olarak "Anonimleştirme Hizmetleri"

FinCEN, 2019 tarihli rehberinde, bir işlemin kaynağını gizleyerek "anonimleştirme hizmetleri" sunan bir işletmenin BSA'dan muaf olmadığını açıkça belirtmiştir. FinCEN, bu faaliyeti bir tür "güvenli para transferi" olarak kabul etmektedir. Bu yorum, Shielded CSV gibi sofistike bir ZKP tabanlı karıştırıcı da dahil olmak üzere herhangi bir karıştırıcı işlevi gören protokolü doğrudan FinCEN'in hedef tahtasına oturtur. Bir Para Hizmetleri İşletmesi (MSB) olarak kabul edildiğinde, protokolün (veya onu kontrol ettiği kabul edilen kuruluşun) FinCEN'e kaydolması, bir AML programı uygulaması, Müşterini Tanı (KYC) doğrulaması yapması ve şüpheli işlemleri bildirmesi gerekir .

Bölüm 311 Kural Teklifi

Van Loon davasındaki hukuki yenilginin ardından FinCEN, Ekim 2023'te "uluslararası Dönüştürülebilir Sanal Para (CVC) Karıştırma" işlemlerini "birincil kara para aklama endişesi taşıyan bir işlem sınıfı" olarak belirlemek üzere bir Kural Teklifi Bildirimi (NPRM) yayınladı. Bu hamle, "protokolün arkasındaki tüzel kişi kim?" sorusunu atlayarak doğrudan karıştırma faaliyetinin kendisini hedef alır. Kural kesinleşirse, tüm ABD finans kurumlarının CVC karıştırma içerdiğinden şüphelendikleri tüm işlemleri kaydetmeleri ve bildirmeleri gerekecektir. Bu, gizlilik protokolleri üzerinde ya sağlam, doğrulanabilir uyum mekanizmaları uygulamaları ya da düzenlenmiş finans dünyasından izole edilme riskiyle karşı karşıya kalmaları için muazzam bir baskı yaratacaktır.

2.4. Shielded CSV İçin Risk Değerlendirmesi

Bu manzarayı sentezleyerek Shielded CSV için bir risk değerlendirmesi yapabiliriz:

OFAC Riski

Van Loon emsali sayesinde akıllı sözleşmelerin doğrudan yaptırıma uğrama riski azalmıştır. Ancak, protokolün yaptırımlı bir kuruluş için birincil araç haline gelmesi durumunda, geliştiricilere, yönetici DAO'ya veya diğer operatörlere yönelik risk devam etmektedir. Temel risk azaltma stratejisi, SDN listesindeki adresleri taramak ve engellemek için proaktif uyum mekanizmaları oluşturmaktır.

FinCEN Riski (Birincil Tehdit)

Bu, en akut ve doğrudan tehdit olmaya devam etmektedir. Mevcut rehberlik ve Bölüm 311 teklifi uyarınca, Shielded CSV'nin temel işlevi doğrudan hedef alınmaktadır. "Uyum Üçgeni" (ZKPs, DIDs, seçici ifşa) gibi sağlam, kanıtlanabilir ve gönüllü olmayan bir uyum mimarisi olmadan, protokolün birincil kara para aklama endişesi olarak belirlenme riski çok yüksektir.

SEC Riski

Bu risk, büyük ölçüde protokolün yönetişim ve token ekonomisine bağlıdır. Eğer Shielded CSV, geliştirmeyi finanse etmek için yatırımcılara satılan bir yönetişim tokeni ile başlatılırsa ve çekirdek bir ekip önemli bir kontrolü elinde tutarsa, kayıtsız bir menkul kıymet arzı olarak kabul edilebilir. Ancak, CLARITY Yasası gibi gelecekteki bir çerçeve altında, protokol gerçekten merkeziyetsiz bir durumda başlatılırsa ve token'ın birincil işlevi protokol içindeki fayda ve yönetişim ise, CFTC'nin yetki alanında bir dijital emtia olarak sınıflandırılma olasılığı çok daha yüksektir.

Bölüm 3: Hukuki Analizlerin Pratik Senaryolarla Desteklenmesi

Soyut hukuki kavramlar ve düzenleyici çerçeveler, bir protokolün gerçek dünyadaki işleyişine uygulandığında en net şekilde anlaşılır. Shielded CSV protokolünün kendi kullanıcı senaryoları, FinCEN'in para transferi tanımından "işlemsel leke" riskine kadar birçok karmaşık konuyu somutlaştırmak için mükemmel bir zemin sunar. Bu bölümde, protokolün teknik gerçekliğinin hukuki sonuçlarını pratik örnekler üzerinden inceleyeceğiz.

3.1. Senaryo: Alice'in Para Yatırma İşlemi ve FinCEN'in "Para Aktarıcısı" Merceği

GitHub dokümanlarında yer alan ilk senaryo, Alice'in 100 USDC'yi protokole yatırmasını konu alır. Arka planda olan şudur: Sistem Alice için benzersiz bir "nullifier" (belirteç) oluşturur, Alice işlemi cüzdanında onaylar ve USDC'ler protokolün CSV_ERC20Vault.sol akıllı sözleşmesine aktarılır.

Bu basit ve meşru işlem, doğrudan ABD düzenleyici ortamının merkezine oturur:

Bölüm 2.3'te belirtildiği gibi, FinCEN bir "para aktarıcısını (money transmitter)" başkası adına "değer kabul eden ve ileten" bir işletme olarak tanımlar . Shielded CSV, Alice'in fonlarını (değer kabul etme) kabul edip daha sonra Alice'in (veya gizlilik perdesi arkasında başka birinin) bu fonları çekmesine olanak tanıdığında (değer iletme), bu tanımın kapsamına girer. Dahası, FinCEN, bir işlemin kaynağını gizleyen "anonimleştirme hizmetlerini" açıkça bir tür para transferi olarak kabul etmektedir .

Pratik Sonuç. Bu durum, Alice'in masumane para yatırma eyleminin, Shielded CSV protokolünü teknik olarak Banka Gizlilik Yasası (BSA) yükümlülüklerine tabi kıldığı anlamına gelir. Protokolün KYC/AML kontrollerini (örneğin, önerilen DID/VC entegrasyonu yoluyla) uygulama kapasitesi, bu nedenle lüks bir özellik değil, temel bir yasal gerekliliktir .

3.2. Senaryo: "İşlemsel Leke" Riskini Önlemek - Tornado Cash'ten Alınan Ders

Tornado Cash vakasının en kalıcı mirası, "işlemsel leke" (transactional taint) kavramını DeFi ekosistemine yerleştirmesidir . Bir protokolün likidite havuzuna yaptırımlı bir adresten gelen fonların karışması, tüm havuzu uyumlu aktörler nezdinde "kirletebilir".

Shielded CSV'nin bu riski nasıl yönettiğini düşünelim. Farz edelim ki OFAC'ın SDN listesindeki bir adresten gelen fonları yatırmaya çalışan kötü niyetli bir aktör olan "Eve" var. Eğer Eve'in fonları protokole kabul edilirse, Circle (USDC ihraççısı) veya Coinbase gibi düzenlenmiş kurumlar, Shielded CSV ile etkileşime giren tüm adresleri veya bizzat protokolün kendisini kara listeye alabilir. Bu, protokolün meşru kullanıcılar için faydasını ve kurumsal sermaye çekme potansiyelini yok eder.

Pratik Çözüm. Shielded CSV'nin mimarisi, bu soruna proaktif bir çözüm sunar. Protokolün VerifierOracle.sol mekanizması veya buna bağlı bir sistem, para yatırma işlemlerini kabul etmeden önce gelen adresleri bilinen kara listelerle (örneğin, Chainalysis veya TRM Labs gibi sağlayıcılardan alınan on-chain verilerle) karşılaştırmak üzere tasarlanabilir. Bu sayede, Eve'in işlemi, fona "leke" bulaştırma fırsatı bulamadan reddedilir. Bu, yalnızca teknik bir güvenlik özelliği değil, aynı zamanda Tornado Cash sonrası dönemde bir protokolün hayatta kalması için kritik öneme sahip, bilinçli bir hukuki risk azaltma stratejisidir.

3.3. Senaryo: Zincirler Arası İşlemler ve Genişleyen Yargı Alanı

Protokolün vizyonu, kullanıcıların Ethereum ve Arbitrum gibi farklı zincirler arasında özel olarak fon transfer etmelerini sağlayan bir "Zincirler Arası Gizlilik Köprüsü"nü içermektedir . Dokümanlardaki senaryoda, Carol'un özel ETH'sini Ethereum'dan Arbitrum'a taşıdığını görüyoruz . Bu işlem protokolün crossChainNullifiers adlı bir eşleme ile zincirler arası çifte harcamayı önlemesini gerektirir.

Bu tek kullanıcı eylemi, protokolü anında birden fazla yargı alanının ve düzenleyici çerçevenin kesişimine yerleştirir. Carol'un işlemi ABD'den başlayıp bir AB vatandaşının cüzdanına gidiyorsa, hem FinCEN'in hem de AB'nin AML/CFT kuralları aynı anda tetiklenebilir.

Pratik Sonuç. Bu senaryo, bir protokolün neden en başından itibaren "Küresel-İlk Tasarım" (Global-First Design) yaklaşımını benimsemesi gerektiğini kanıtlar . Protokol, tek bir ülkenin kurallarına göre tasarlanamaz çünkü kullanıcılar, sadece birkaç tıklama ile işlemleri dünyanın dört bir yanına yönlendirebilir. Shielded CSV'nin mimarisinin, en katı küresel standartları (ABD Banka Gizlilik Yasası, AB MiCA/GDPR ve FATF tavsiyeleri) karşılayacak şekilde esnek olması, uzun vadeli başarısı için hayati önem taşır.

Bölüm 4: Uluslararası Uyum Mozaiği: AB ve Küresel Standartlar

Bir DeFi protokolü varsayılan olarak küresel ve sınırsız bir ortamda çalışır. Bu nedenle, ABD'nin yanı sıra Avrupa Birliği'nin Kripto Varlık Piyasaları (MiCA) düzenlemesi ve Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) küresel standartları da analiz edilmelidir.

4.1. Avrupa Birliği'nin MiCA Düzenlemesi ve GDPR Paradoksu

MiCA ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları (CASP'ler)

2025 yılına kadar tam olarak yürürlüğe giren MiCA, dünyanın ilk kapsamlı, uyumlaştırılmış kripto varlık yasal çerçevesini temsil etmektedir. Tanımlanabilir operatörleri veya MiCA'nın geniş tanımları kapsamına giren hizmetleri sunan herhangi bir protokol kapsam dahilinde olacaktır. MiCA kapsamındaki bir Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcısı (CASP), bir AB üye devletinde yetkilendirilmeli, sağlam yönetişim ve risk yönetimi politikalarına sahip olmalı ve ilgili tüm AML/CFT kurallarına uymalıdır. Shielded CSV'nin AB pazarında en uygun yolu, lisanslı CASP'lere teknoloji sağlayıcısı olarak konumlanmaktır. Örneğin, lisanslı borsalara kullanıcıların KYC durumunu gizlilik koruyucu bir şekilde doğrulamak için bir sistem sunan bir protokol, çekici bir ortak haline gelir.

GDPR ve Değişmez Defterlerde "Unutulma Hakkı"

AB'nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR), özellikle "unutulma hakkı" (Madde 17) olmak üzere bireylere kişisel verileri üzerinde önemli haklar tanır. Bu, blokzincirin temel mimari ilkesi olan değiştirilemezlikle doğrudan ve temel bir çelişki içindedir. Avrupa Veri Koruma Kurulu (EDPB), kişisel verilerin zincir üzerinde saklanmamasını, bunun yerine tüm kişisel verilerin zincir dışında tutulmasını ve yalnızca hash veya kriptografik taahhütlerin blokzincire yerleştirilmesini şiddetle tavsiye etmektedir. Bu durum, tam olarak "Uyum Üçgeni" mimarisi için güçlü bir teşvik yaratmaktadır. Tüm kişisel verileri kullanıcı kontrollü, zincir dışı bir cüzdanda tutmak için DID'ler ve Doğrulanabilir Kimlik Bilgileri kullanan ve blokzinciri yalnızca kişisel bilgi içermeyen ZKP'leri doğrulamak için kullanan bir sistem, sadece gizliliği korumakla kalmaz, aynı zamanda tasarım gereği GDPR uyumludur.

4.2. FATF Küresel Standardı: "Kontrol veya Nüfuz" Testi

FATF, kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadelede küresel standartları belirleyen hükümetler arası bir organdır. Tavsiyeleri doğrudan yaptırım gücüne sahip olmasa da, üye ülkelerin ulusal yasalarına uygulanır.

DeFi için FATF rehberliğinin en kritik unsuru, merkeziyetsizliğe yaklaşımıdır. FATF, ulusal düzenleyicileri merkeziyetsizlik pazarlama iddiaları tarafından yanıltılmamaları konusunda açıkça uyarır. Bunun yerine, onlara protokol üzerinde "kontrol veya nüfuz" sahibi olan kişi veya kuruluşları belirlemek için işlevsel bir test uygulamalarını söyler. Bu, kurucular, geliştiriciler veya yönetişim token'larının önemli bir kısmını elinde tutan ya da protokolün parametrelerini değiştirme yeteneğine sahip olan kuruluşlar olabilir. Böyle bir taraf tespit edilebilirse, VASP (Sanal Varlık Hizmet Sağlayıcısı) olarak kabul edilir ve AML/CFT kontrollerini uygulamaktan sorumlu tutulur. Bu standart, "düzenlenemeyecek kadar merkeziyetsiz" argümanını etkili bir şekilde etkisiz hale getirir. Shielded CSV DAO'sunun yönetişim yapısı, bu nedenle ana düzenleyici saldırı yüzeyi olacaktır. Oldukça yoğunlaşmış bir yönetişim token dağılımı veya geliştiricilerin elinde tuttuğu "yönetici anahtarları", FATF standardını uygulayan herhangi bir düzenleyici için kırmızı bayrak olacaktır.

Bölüm 5: Uyum İçin Yapılanma ve Sorumluluğun Azaltılması

Harici düzenleyici baskıları analiz ettikten sonra, odak noktası protokolün kendi yasal ve organizasyonel mimarisine kaymaktadır. Geliştirici rolleri, yönetişim yapıları ve ağ katılımı ile ilgili yapılan seçimlerin sorumluluk açısından derin etkileri vardır.

5.1. Risley v. Uniswap Sonrası Geliştirici Sorumluluğu

DeFi alanındaki yazılım geliştiricileri için merkezi bir korku, ilgisiz üçüncü tarafların açık kaynaklı kodlarını nasıl kullandıklarından sorumlu tutulmaktır.

Risley v. Uniswap davasındaki 2025 tarihli bir Yargıtay kararı gerçekten merkeziyetsiz protokollerin geliştiricileri için bir dereceye kadar koruma sağlamıştır. Mahkeme, otonom, kendi kendini yürüten kod yazma ve dağıtma eyleminin, geliştiriciyi tek başına bu kod üzerinde işlem gören varlıkların "yasal satıcısı" yapmadığı ilkesini ortaya koymuştur. Bu karar, kontrolü gerçekten bırakan geliştiriciler için kısmi bir güvenli liman yaratmıştır.

Ancak bu güvenli liman mutlak değildir. CFTC, çok daha geniş bir geliştirici sorumluluğu görüşünü benimsemiştir. Bu çelişkili emsaller, stratejik bir ikilem yaratır: Bir geliştiricinin kontrolü ile sorumluluğu arasında ters bir ilişki vardır. Geliştiricinin ne kadar çok kontrolü varsa (örn. acil durum kapatmaları için yönetici anahtarları, sözleşmeleri yükseltme yeteneği), geleneksel bir hizmet sağlayıcısına o kadar çok benzer ve sorumluluk riski o kadar artar.

Shielded CSV geliştiricileri için hukuki tavsiye açıktır: her türlü takdire bağlı kontrolü en aza indirmek, ön yüz de dahil olmak üzere tüm bileşenleri açık kaynaklı hale getirmek ve uyumu doğrudan akıllı sözleşmelerin değiştirilemez mantığına yerleştirmek. Shielded CSV'nin akıllı sözleşmelerinde bulunan

paused (durduruldu) veya onlyAuthorizedVault (sadece yetkili kasa) gibi güvenlik kontrolleri bu yönde atılmış adımlardır.

5.2. Yasal Zırh Zorunluluğu: DAO Yapıları ve Adi Ortaklık Sorumluluğu Tehdidi

Bir DeFi protokolü olgunlaştıkça, genellikle bir çekirdek geliştirme ekibi tarafından kontrol edilmekten, topluluğu tarafından bir Merkeziyetsiz Otonom Organizasyon (DAO) aracılığıyla yönetilmeye geçer. Bu DAO'ların yasal statüsü, kripto hukukundaki en acil ve yüksek riskli konulardan biri haline gelmiştir. ABD mahkemelerindeki eğilim ezici bir şekilde açıktır: "yasal zırhı olmayan" bir DAO işletmek, katastrofik bir sorumluluğa davetiye çıkarmaktır.

CFTC v. Ooki DAO ve Samuels v. Lido DAO gibi bir dizi mahkeme kararı, tüzel kişiliği olmayan bir DAO'nun adi ortaklık (general partnership) olarak kabul edilebileceğini sistematik olarak uygulamıştır. Adi ortaklığın kritik ve yıkıcı özelliği, tüm ortakların, ortaklığın tüm borç ve yükümlülüklerinden sınırsız, müteselsil sorumlu olmasıdır.

Çözüm, DAO'yu tanınmış bir tüzel kişilikle "sarmalamaktır". Wyoming gibi bazı yargı bölgeleri, 2021'de DAO LLC'yi ve 2024'te kâr amacı gütmeyen DAO'lar için bir zırh sağlayan DUNA'yı (Merkeziyetsiz Tüzel Kişiliği Olmayan Kâr Amacı Gütmeyen Birlik) oluşturarak özel yasalar çıkarmıştır. Shielded CSV de dahil olmak üzere DAO yönetişimine geçiş yapmayı planlayan herhangi bir protokol için seçim artık bir yasal zırhın gerekli olup olmadığı değil, kendi özel hedefleri için hangi zırhın en uygun olduğudur. Bu, risk azaltma için pazarlık edilemez bir adım haline gelmiştir.

Shielded CSV için en iyi uygulama, kademeli merkeziyetsizleşmeyi sağlarken sorumluluk korumasını en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış çok aşamalı, çok varlıklı bir yaklaşımdır. Bu model, protokolün farklı yaşam evrelerindeki ihtiyaçlarına cevap verirken, tüm paydaşlar için katmanlı bir hukuki kalkan oluşturur. Önerilen yapı aşağıdaki gibidir:

1. Aşama: Geliştirme ve Fonlama (Geliştirme Şirketi)

  • Tüzel Kişilik: Delaware C-Corporation gibi standart bir ABD şirket yapısı.

  • İşlevi: Bu yapı, projenin başlangıç aşaması için idealdir. Protokolün ilk fikri mülkiyetini (IP) geliştirmek, risk sermayesi (VC) fonlarını yasal olarak kabul etmek ve geliştirici ekibini istihdam etmek için kullanılır. Bu aşama, yatırımcılar ve kurucular için geleneksel ve öngörülebilir bir yasal çerçeve sunarak ilk fonlamayı ve geliştirmeyi güvence altına alır.

2. Aşama: Protokolün Başlatılması ve Merkeziyetsizliğe Geçiş (Vakıf ve DAO Yasal Zırhı)

Protokol ve yönetişim token'ı halka açıldığında, dikkatle yönetilen bir hukuki geçiş gerçekleşmelidir. Bu aşamada ikili bir yapı kurulur:

  1.  Vakıf (The Foundation):

  2. Tüzel Kişilik: Kâr amacı gütmeyen bir Vakıf.

  3. Yargı Alanı: Genellikle Cayman Adaları veya İsviçre gibi bu tür yapılar için elverişli ve hukuki netlik sunan bir offshore yargı bölgesi seçilir.

  4. İşlevi: Geliştirme şirketindeki fikri mülkiyet (IP) ve hazine fonlarının önemli bir kısmı bu Vakfa devredilir. Vakfın temel görevi protokolü
    kontrol etmek değil, Shielded CSV ekosisteminin sürekli gelişimini ve büyümesini finanse etmektir. Hibeler, ortaklıklar ve diğer zincir dışı (off-chain) yasal anlaşmalar için tüzel kişilik görevi görür. Bu, varlık yönetimi ile doğrudan protokol yönetişimini birbirinden ayırır.

  5.  DAO Yasal Zırhı (The DAO Legal Wrapper):

  6. Tüzel Kişilik: Wyoming DAO LLC.

  7. İşlevi: Bu yapı, doğrudan zincir üstü (on-chain) yönetişim protokolünün yasal zırhı olarak hizmet eder. DAO'nun akıllı sözleşmeleri, LLC'nin işletme sözleşmesi olarak belirlenir, böylece zincir üstü oylama mekanizması resmi bir hukuki temele oturtulur. En önemli faydası, CFTC v. Ooki DAO gibi davalarda görülen adi ortaklık riskine karşı, yönetişime katılan tüm token sahiplerine doğrudan bir sorumluluk kalkanı sağlamasıdır.

3. Aşama: Olgun Operasyon

Bu aşamada ilk geliştirme şirketi ya Vakfa bir hizmet sağlayıcı olarak devam edebilir ya da tasfiye edilebilir. Vakıf DAO tarafından alınan kararlara göre fonları dağıtırken, DAO LLC tüm zincir üstü yönetişim faaliyetleri için yasal kişilik ve sorumluluk koruması sağlar. Bu ikili yapı (varlıklar için Vakıf, yönetişim için DAO LLC), projenin kilit işlevlerini yasal olarak ayrı varlıklara bölerek tüm katılımcılar için sağlam ve çok katmanlı bir savunma mekanizması oluşturur. Ayrıca, yönetişim tasarımının kendisinin de, hiçbir tekil varlığın kontrol gücüne sahip olmayacağı şekilde merkeziyetsiz olması, FATF'nin "kontrol veya nüfuz" standardına uyum için kritik öneme sahiptir.

Shielded CSV için en iyi uygulama, kademeli merkeziyetsizleşmeyi sağlarken sorumluluk korumasını en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış çok aşamalı, çok varlıklı bir yaklaşımdır. Bu geliştirme için bir Delaware C-Corp'u, varlıkları tutmak için Cayman Adaları veya İsviçre'de bir Vakfı ve zincir üstü yönetişim için bir Wyoming DAO LLC'yi içerebilir.

Sonuç: DeFi'de Uyumlu Gizlilik İçin Bir Yol Haritası

Bu kapsamlı analiz, Shielded CSV protokolünün teknolojik yeniliklerinin sadece birer mühendislik başarısı olmadığını, aynı zamanda mevcut karmaşık hukuki ve düzenleyici ortama verilmiş bilinçli yanıtlar olduğunu göstermektedir. Protokolün Groth16 ZK-SNARK'ları, nullifier tabanlı çifte harcama koruması ve Arbitrum L2 üzerindeki ölçeklenebilir mimarisi, onu teknik olarak güçlü bir konuma getirirken; asıl potansiyeli, "tasarım yoluyla uyum" felsefesini benimseme kapasitesinde yatmaktadır.

Tornado Cash vakasından öğrenilen dersler, "işlemsel leke" kavramının yükselişi ve FinCEN'in CVC karıştırma faaliyetlerine yönelik giderek artan incelemesi, gizlilik protokollerinin artık yalnızca merkeziyetsizlik iddialarının arkasına saklanamayacağını kanıtlamıştır. Küresel standartları belirleyen FATF'nin "kontrol veya nüfuz" testi, düzenleyicilere merkeziyetsizlik perdesini aralamak ve sorumluluğu atamak için net bir metodoloji sunmaktadır.

Bu zorlu ortamda Shielded CSV, bir çözüm yolu sunar. Protokolün Merkle Ağaçları, (entegre edildiğinde) DID'ler ve Doğrulanabilir Kimlik Bilgileri gibi bileşenleri, GDPR'nin veri minimizasyonu ilkelerine ve seçici ifşa gereksinimlerine doğal bir uyum sağlar. Geliştiricilerin takdire bağlı kontrolü en aza indirmesi ve DAO'nun Wyoming DAO LLC gibi sağlam bir yasal zırhla sarmalanması, geliştirici ve topluluk üyeleri için hayati bir sorumluluk kalkanı oluşturur.

Sonuç olarak, Shielded CSV'nin mimarisi ve bu makalede önerilen hukuki yapılanma stratejileri, DeFi ekosistemi için bir şablon sunmaktadır. Bu şablon, kurumsal likiditeyi ve kullanıcı güvenini çekmek için gerekli olan doğrulanabilir uyum özelliklerini inşa ederken, finansal gizliliğin temel faydalarını korumayı hedefler. Geleceğin finansal sistemi özel, birleştirilebilir ve uyumlu olacaktır. Shielded CSV gibi protokoller, bu geleceği mümkün kılan mimarilerdir ve bu alanda uzmanlaşmış hukuk profesyonelleri, bu yeni ve cesur dünyanın inşasında vazgeçilmez bir rol oynayacaktır. Bir hukuk bürosu için bu alanda sunulacak en değerli hizmetlerden biri, protokollerin bu karmaşık küresel düzenleyici riskler matrisine karşı tasarımını bütünsel olarak değerlendiren ve tasdikleyen bir "Uyumlu Gizlilik Mimarisi Hukuki Görüşü" ürünü geliştirmek olabilir. Bu, hem protokoller hem de yatırımcılar için muazzam bir değer yaratır ve firmayı sadece bir hukuk danışmanı olarak değil, aynı zamanda güvenilir bir "protokol denetçisi" olarak konumlandırır.

Post Tags :
Share this post :