10 Soruda Stabil Kripto Varlık Regülasyonu: Küresel ve Yerel Perspektiften Kapsamlı Bir Analiz

Sercan Koç

Kurucu

October 12, 2025

19 min read

Dijital Finansın Omurgası ve Düzenleyici Mercek

Dijital varlık ekosisteminin evriminin merkezinde, blockchain verimliliğini geleneksel istikrarla birleştiren kritik bir inovasyon olan stabil kripto varlıklar (stablecoin) yer almaktadır. Başlangıçta kripto para piyasalarındaki aşırı oynaklığa karşı bir sığınak olarak tasarlanan bu varlık sınıfı, bugün trilyonlarca dolarlık işleme aracılık ederek TradFi (Geleneksel Finans) ve DeFi (Merkeziyetsiz Finans) arasında hayati bir köprü görevi görmektedir.

Piyasa değerlerinin hızla 200 milyar doları aşmasıyla, bu üstel büyüme beraberinde sistemik risk endişelerini getirmiştir. 2022'de algoritmik stablecoin TerraUSD'nin (UST) çöküşü on milyarlarca dolarlık kayba ve piyasa paniğine yol açarak, stablecoin'lerin sadece kripto ekosistemini değil, aynı zamanda rezerv olarak tuttukları geleneksel finansal varlıklar (ABD Hazine tahvilleri gibi) aracılığıyla küresel finansal istikrarı da tehdit etme potansiyelini açıkça ortaya koymuştur. Bu gelişmeler düzenleyici kurumları harekete geçirmiş ve bu sistemsel öneme sahip varlık sınıfını sağlam yasal çerçevelerle çevreleme yönünde küresel ve koordineli bir çabayı tetiklemiştir. Bu rapor stablecoin düzenlemelerinin karmaşık dünyasını analiz ederek finansal istikrar risklerini ve MiCA, GENIUS Yasası gibi küresel çerçeveler ile Türkiye'nin konumunu ele almakta, sektör profesyonelleri için stratejik bir yol haritası sunmayı amaçlamaktadır.


I. Stablecoin Nedir ve Neden Hayati Önem Taşır?

Stablecoin'ler kripto paraların yüksek fiyat oynaklığını (volatilite) en aza indirmek amacıyla tasarlanmış, değerini ABD doları, altın veya diğer istikrarlı varlıklara sabitleyen (pegging) dijital varlıklardır. Temel işlevi, kripto para ekosisteminde ve günlük işlemlerde güvenli bir değer deposu ve verimli bir takas aracı sunmaktır. Bu istikrar onları özellikle DeFi (Merkeziyetsiz Finans) için vazgeçilmez kılarken, aynı zamanda sınır ötesi ödemeler ve yüksek enflasyondan korunma (hedge) aracı olarak da kritik bir rol üstlenir.

Stablecoin Türleri: İstikrar Mekanizmalarına Göre Kripto Paralar

Stablecoin'lerin değerlerini sabit tutma mekanizmalarına göre dört ana kategorisi bulunmaktadır. Bu mekanizmalar, stablecoin'in güvenilirliği ve risk profili açısından farklılık gösterir.

Fiat Teminatlı Stablecoin'ler: Merkezi Güven ve Rezerv Şeffaflığı

Bu tür, dolaşımdaki her birimin, ihraççı kurumun rezervlerinde tuttuğu 1'e 1 oranında itibari para (fiat) (çoğunlukla ABD Doları) veya kısa vadeli devlet tahvilleri gibi düşük riskli varlıklarla desteklendiği en yaygın modeldir.

  • Risk: Güvenilirliği, ihraççıya olan merkezi güvene ve rezervlerin sorumlu, şeffaf bir şekilde yönetilmesine bağlıdır.

  • Piyasa Liderleri: Tether (USDT), USD Coin (USDC), PayPal USD (PYUSD).

Kripto Teminatlı Stablecoin'ler: Aşırı Teminatlandırma ile Merkeziyetsizlik

Bu modelde stablecoin, merkezi bir ihraççı yerine akıllı sözleşmeler aracılığıyla teminat olarak kilitlenmiş diğer kripto paralar (örneğin Ethereum) tarafından desteklenir.

  • Risk: Teminat kripto varlığının oynaklığını absorbe etmek için aşırı teminatlandırma (over-collateralization) prensibiyle çalışır; piyasa çöküşlerinde likidasyon riski mevcuttur.

  • MakerDAO: Dai (DAI).

Emtia Teminatlı Stablecoin'ler: Dijital Altın ve Değerli Metaller

Bu stablecoin'ler değerlerini altın, gümüş gibi fiziksel emtialara sabitleyerek, yatırımcılara değerli metallere dayalı yatırımları dijitalleştirme imkanı sunar.

  • Risk: Teminat olarak tutulan fiziksel varlıkların saklama güvenliğine ve denetimine bağlıdır.

  • Altın Destekli: PAX Gold (PAXG), Gram Gold (GRAMG).

Algoritmik Stablecoin'ler: Arz-Talep Dengesi Üzerine Kurulan Model

Bu model değer istikrarını sağlamak için herhangi bir harici teminata dayanmaz; bunun yerine, akıllı sözleşmeler ve algoritmalar aracılığıyla stablecoin'in arz ve talebini otomatik olarak yönetmeye çalışır.

  • Risk: Aşırı piyasa baskısı altında sistemin kontrolden çıkma ve "ölüm sarmalına" (death spiral) girme riski nedeniyle en kırılgan model olarak kabul edilir.

Stablecoin'in Ekonomik Rolü: Neden Düzenleme Gerekli?

Stablecoin'ler kripto piyasaları ile geleneksel finans arasında köprü görevi görerek, DeFi’nin temel taşı haline gelmiştir. Aynı zamanda sınır ötesi ödemelerdeki verimlilikleri ve yüksek enflasyona karşı korunma aracı olarak popülariteleri, geleneksel ödeme kanallarını tehdit etmektedir. İhraççıların büyük miktarda ABD Hazine tahvili tutmaya başlaması, stablecoin piyasasındaki bir başarısızlığın ana akım finansa sistemik risk taşıması anlamına gelir. Bu durum stablecoin'lerin finansal sistemin bütünlüğü için acilen düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır.

Haber Bültenine Kaydolun

Sektördeki gelişmeleri Genesis Hukuk'tan takip etmek ve uzman blockchain avukatlarının sektör analizlerinden öncelikli haberdar olun.


II. Stablecoin Düzenlemesi Neden Zorunludur? Finansal İstikrar ve Sistemik Riskler

Stablecoin'lerin düzenleyici radarın merkezine yerleşmesinin ana nedeni, geleneksel finansa benzeyen ve 2022'deki TerraUSD (UST) çöküşüyle somutlaşan sistemik risklerdir. Düzenleyiciler "aynı faaliyet, aynı risk, aynı düzenleme" ilkesi çerçevesinde, bankacılık benzeri işlevler gösteren büyük stablecoin'leri denetlemeyi hedeflemektedir.

Dijital Finanstan Kaynaklanan Dört Ana Risk Kategorisi

Stablecoin'lerin yarattığı riskler, potansiyel bir finansal krizi önlemek adına düzenleyici müdahaleyi acil hale getirmektedir.

İhtiyati Riskler: Dijital Banka Hücumu ve Bulaşma

Stablecoin'ler, yapısal olarak mevduat kabul eden kurumlara benzediği için geleneksel ihtiyati risklere açıktır.

  • "Run" Riski (Dijital Banka Hücumu): Güven kaybı durumunda, yatırımcıların toplu halde geri ödeme talebiyle stablecoin'in sabit değerini (peg) kaybetmesi tehlikesidir. USDC'nin dahi SVB iflası sırasında kısa süreliğine sabitini kaybetmesi, bu riskin somut bir kanıtıdır.

  • Likidite Uyuşmazlığı: İhraççıların rezervleri hızla nakde çevirememesi, ani geri ödeme taleplerini karşılayamamasına ve dolayısıyla "run" riskini tetiklemesine yol açar.

  • Bulaşma (Contagion) Riski: Büyük bir stablecoin çöküşünün, rezervlerdeki Hazine tahvillerinin zorunlu satışı yoluyla kısa vadeli kredi piyasalarını bozarak geleneksel finansa yayılma potansiyelidir.

Piyasa Bütünlüğü ve Tüketicinin Korunması Endişeleri

Stablecoin piyasası, kullanıcıları ve genel piyasa sağlığını tehdit eden yapısal sorunlara sahiptir.

  • Şeffaflık Eksikliği: Rezervlerin bileşimi ve denetimi konusundaki şeffaflık eksikliği, stablecoin'in gerçekten tam olarak teminatlandırılıp teminatlandırılmadığına dair sürekli şüphe yaratır.

  • Operasyonel Riskler: Akıllı sözleşme zafiyetleri, siber saldırılar ve operasyonel kesintiler gibi karmaşık teknolojiye dayalı riskler, kullanıcı fonlarının çalınmasına veya sistemin çökmesine neden olabilir.

Yasa Dışı Finansman ve Güvenlik Riskleri

Stablecoin'lerin sınır tanımayan, hızlı yapısı, güçlü AML/CFT (Kara Para Aklamayı ve Terörün Finansmanını Önleme) kontrollerini zorunlu kılmaktadır.

  • Yasa Dışı Finansman: Stablecoin'ler, kara para aklama, terör finansmanı ve yaptırımlardan kaçınma gibi yasa dışı faaliyetler için cazip bir araç haline gelmiştir.

Finansal İstikrar Kurulu (FSB) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi kurumlar stablecoin piyasasının büyüklüğünün, 2008 küresel finansal krizini tetikleyen piyasaların büyüklüğüyle karşılaştırılabilir olduğuna dikkat çekerek, sistemik bir krizi önlemek adına bankacılık standartlarının uygulanmasını önermektedir.


III. Rezerv Şeffaflığı ve Bağımsız Denetim Neden Temel Kriterdir?

Teminatlı bir stablecoin'in varoluşu, dolaşımdaki her token'ın eşdeğer değerde rezerv varlıklarla 1:1 oranında desteklendiği vaadine dayanır. Kullanıcı güvenini tesis etmek ve potansiyel krizleri önlemek için bu vaadin doğrulanabilirliği, stablecoin düzenlemelerinin temel direğidir.

Rezerv Yönetimi İçin Zorunlu Düzenleyici Standartlar

Küresel düzenleyici çerçeveler, stablecoin ihraççılarından rezervlerini yönetirken üç temel ilkeye uymasını ister:

  • Varlık Kalitesi ve Likidite: Rezervler, piyasa stresi anlarında geri ödeme taleplerini karşılayabilmek için yalnızca yüksek kaliteli, yüksek likiditeye sahip varlıklardan (nakit, kısa vadeli devlet tahvili) oluşmalıdır. Riski yüksek veya likiditesi düşük varlıklar yasaktır.

  • Ayrıştırma ve Saklama (Custody): Rezerv varlıkları, ihraççının kendi kurumsal varlıklarından yasal olarak tamamen ayrıştırılmalı ve lisanslı bankalar gibi nitelikli üçüncü taraf saklama kuruluşlarında tutulmalıdır. Bu sayede ihraççı iflas etse bile token sahiplerini korunur.

  • Tam Teminatlandırma: Düzenlemeler, rezervlerin piyasa değerinin dolaşımdaki stablecoin'lerin nominal değerine her zaman %100 veya daha fazla olmasını zorunlu kılar.

Doğrulama Mekanizmaları: Denetimler ve Rezerv Kanıtı (Proof of Reserves | PoR) Karşılaştırması

Rezervlerin yeterliliğini doğrulamak için geleneksel ve kripto-yerel iki temel yaklaşım bulunmaktadır.

Bağımsız Finansal Denetimler (Traditional Audit)

Düzenleyici çerçevelerin benimsediği bu yöntem, ihraççıların rezervlerinin bileşimini ve değerini doğrulamak için saygın ve bağımsız denetim firmaları tarafından düzenli olarak tasdik raporları (attestations) veya tam finansal denetimler yayımlamasını şart koşar. Bu, yatırımcılara en üst düzeyde yasal güvence sunar.

Rezerv Kanıtı (Proof of Reserves - PoR)

Bu yöntem kripto platformlarının kullanıcı varlıklarını karşılayacak rezerve sahip olduklarını kriptografik olarak kanıtlamak için kullandığı, zincir-üstü şeffaflığı artıran bir yöntemdir. Ancak PoR, tam bir finansal denetimin yerini tutamaz:

  1. Anlık Fotoğraf: Sadece belirli bir anın fotoğrafını çeker ve varlıkların sürekli olarak tutulduğunu garanti etmez.

  2. Kapsam Eksikliği: Banka mevduatları gibi zincir-dışı (off-chain) varlıkların kalitesini ve varlığını doğrulayamaz.

  3. Hukuki Zafiyet: Varlıkların yasal mülkiyetini veya üzerinde herhangi bir haciz/teminat olup olmadığını teyit edemez.

Stablecoin'lerin finansal sisteme tam entegrasyonu için sadece kriptografik kanıtlar (PoR) değil, yasal bağlayıcılığı olan ve yerleşik finansal hesap verebilirlik standartlarına uyan bağımsız denetimler kritik öneme sahiptir.

EK Bilgi: PoR, Merkle Ağacı adı verilen bir veri yapısı kullanarak tüm kullanıcı bakiyelerini tek bir kriptografik özet değerinde birleştirir; bu, kullanıcıların gizliliği ihlal edilmeden kendi bakiyelerinin toplam içinde yer aldığını doğrulamasına olanak tanır.


IV. Avrupa Birliği'nin MiCA Düzenlemesi Stablecoin Piyasasını Nasıl Şekillendiriyor?

Avrupa Birliği'nin Kripto Varlık Piyasaları (MiCA) Tüzüğü, kripto varlıklar için oluşturulmuş dünyanın ilk kapsamlı yasal çerçevesidir. 2024'te yürürlüğe giren stablecoin hükümleri, AB genelinde yasal kesinlik sağlamayı, yatırımcıları korumayı ve finansal istikrarı güvence altına almayı amaçlamaktadır.

MiCA’nın Stablecoin Sınıflandırması ve Yükümlülükler

MiCA, stablecoin'leri teminat mekanizmalarına göre iki ana kategoriye ayırmış ve katı yükümlülükler getirmiştir:

  1. Elektronik Para Token'ları (EMTs): Değerini tek bir resmi itibari para birimine (örneğin Euro veya USD) sabitleyen stablecoin'lerdir.

  2. Varlığa Dayalı Token'lar (ARTs): Değerini birden fazla para birimi, emtia veya kripto varlık sepetine sabitleyen stablecoin'lerdir.

İhraççılar İçin Temel Yasal Yükümlülükler:

  • Yetkilendirme: İhraççı, AB'de yerleşik bir tüzel kişilik olmalı ve ya bir banka (Kredi Kuruluşu) ya da Elektronik Para Kuruluşu (EMI) olarak yetkilendirilmelidir.

  • Tanıtım Belgesi (White Paper): Riskleri, çalışma mekanizmasını ve rezerv politikasını detaylandıran bir yasal belge yayımlanması zorunludur.

  • Rezerv Kuralları: Dolaşımdaki token miktarını her zaman 1:1 oranında karşılayacak, yüksek kaliteli ve likit varlıklardan oluşan bir rezerv tutulmalıdır. Algoritmik stablecoin'ler fiilen yasaklanmıştır.

  • Geri Alım Hakkı: Token sahiplerine, token'larını nominal değerden (par value) gecikmesiz geri alma hakkı sağlanmalıdır.

Jeopolitik Önemi: "Önemli" Token'lara Sıkı Gözetim ve Limitler

MiCA belirli eşikleri aşan stablecoin'lere "önemli" (significant) statüsü vererek, onlara ek kurallar ve daha sıkı denetim uygular.

MiCA'ya göre, stablecoin'ler belirli eşikleri aşmaları durumunda "önemli" olarak sınıflandırılır ve ek denetime tabi tutulur. Bu eşikler ve ilgili denetim otoriteleri şunlardır:

  • Piyasa değeri 5 Milyar Euro'yu aşarsa,

  • Kullanıcı sayısı 10 Milyon'u aşarsa,

  • Yüksek işlem hacmine ulaşırsa,

 Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA) ve Ulusal Otorite tarafından denetlenir.

Euro dışındaki para birimlerine endeksli (USD gibi) büyük EMT'ler, AB içinde ödemelerde günlük 1 milyon işlemi veya toplam 200 milyon Euro değerini aşarsa, ihraççı AB içinde yeni token ihracını durdurmak zorundadır.

MiCA finansal düzenlemenin ötesinde, AB'nin parasal egemenliğini koruma hamlesidir. Küresel piyasanın dolar endeksli stablecoin'lere (USDT, USDC) aşırı bağımlı olması, Euro'nun rolüne yönelik bir tehdit olarak algılanmaktadır. MiCA'daki limitler, dolar bazlı token'ların sistemsel boyuta ulaşmasını engelleyerek, Euro'ya endeksli stablecoin'lerin (EURC gibi) geliştirilmesini ve bir gelecekteki Dijital Euro ekosistemini teşvik etmeyi amaçlayan çift amaçlı stratejik bir araçtır.


V. Amerika Birleşik Devletleri'nde Düzenleyici Yaklaşım: GENIUS Yasası ve Federal Çerçeve

Amerika Birleşik Devletleri'nin stablecoin düzenlemelerine yaklaşımı, uzun bir süre eyalet para transferi yasaları ve çelişkili federal rehberlerden oluşan dağınık bir yapı sergiledi. Ancak 2025'te kabul edilen "ABD Ulusal İnovasyon ve Güvenliğini Yönlendirme Yasası" (GENIUS Act), bu belirsizliği sonlandırarak ödeme stablecoin'leri için ilk kapsamlı federal çerçeveyi oluşturdu.

GENIUS Yasası: Bankacılık Odaklı Lisanslama ve Sıkı Standartlar

GENIUS Yasası, özellikle ödeme amaçlı stablecoin'lere odaklanmakta ve bankacılık sektörüne benzer bir ihtiyati rejim getirmektedir.

  • İkili Lisanslama Rejimi: İhraççılar ya doğrudan federal bankacılık düzenleyicilerinden federal lisans alabilir ya da federal standartlara eşdeğer kabul edilen eyalet rejimleri altında lisanslanabilirler.

  • Bankacılık Otoritelerinin Yetkisi: Stablecoin ihraççılarının denetimi, kesin bir şekilde OCC, Fed ve FDIC gibi federal bankacılık düzenleyicilerinin yetki alanına verilmiştir.

  • Sıkı İhtiyati Standartlar: İhraççılar; dolaşımdaki stablecoin'leri 1:1 oranında yüksek kaliteli, likit varlıklarla desteklemek, rezerv bileşimini kamuya açıklamak ve sermaye/likidite standartlarına uymak zorundadır.

  • Algoritmik Stablecoin Yasağı: MiCA'ya benzer şekilde, yasa teminatsız veya algoritmik stablecoin'lerin ihraç edilmesini fiilen yasaklamaktadır.

Menkul Kıymet Tokenizasyonunda Yol Gösterici Bilgiler

Varlıkların dijitalleşmesinde önemli bir alan olan menkul kıymet tokenizasyonunu ERC-3643 standardıyla nasıl güvence altına alacağınızı keşfedin.

Yetki Alanı Devrimi: Ödeme Stablecoin'i Menkul Kıymet Değildir

GENIUS Yasası'nın en kritik hükmü, düzenleyici belirsizliği sona erdirmesidir:

  • "Menkul Kıymet Değil" Tanımı: İzinli bir ihraççı tarafından çıkarılan bir ödeme stablecoin'inin, federal menkul kıymetler yasaları (SEC yetkisi) veya emtia yasaları (CFTC yetkisi) kapsamında bir menkul kıymet veya emtia olarak kabul edilmeyeceği açıkça belirtilmiştir.

Bu düzenleyici tercih stratejiktir; ödeme stablecoin'lerini spekülatif bir varlık yerine bankacılık ve ödeme sisteminin bir uzantısı olarak konumlandırır. Kongre, uyumlu stablecoin'leri SEC denetiminin dışında tutarak, büyük finansal oyuncuları net bir rejim altında piyasaya girmeye teşvik etmektedir. Nihai hedef, ABD merkezli, sıkı düzenlenmiş bir stablecoin ekosistemini teşvik ederek, dijital çağda ABD Dolarının küresel rezerv para birimi rolünü güçlendirmektir.


VI. Asya'nın Finans Merkezleri: Hong Kong ve Singapur'un Düzenleyici Avantajı

Küresel dijital varlık yarışında öne çıkmak isteyen Hong Kong ve Singapur, düzenleyici netliği bir rekabet avantajı olarak kullanma stratejisini benimsemiştir. Her iki Asya finans merkezi de, uyumlu ve iyi sermayelendirilmiş sanal varlık işletmelerini çekmek amacıyla proaktif bir şekilde net ve özel düzenleyici çerçeveler oluşturmaktadır.

Singapur (MAS) ve Hong Kong (HKMA) Stablecoin Çerçeveleri

Her iki yargı alanı da, stablecoin'leri finansal istikrar çerçevesine entegre etmek için sıkı, ihtiyati temelli kurallar getirmiştir:

Kapsam ve Lisanslama:

  • Singapur (MAS): Singapur dolarına veya G10 para birimlerine sabitlenmiş ve değeri 5 milyon SGD'yi aşan Tek Para Birimli Stablecoin (SCS) ihraççıları, Ana Ödeme Kurumu (MPI) Lisansı almak zorundadır.

  • Hong Kong (HKMA): Hong Kong dolarına sabitlenmiş veya Hong Kong içinde ihraç edilen tüm itibari para destekli stablecoin'ler için Stablecoin Yönetmeliği uyarınca lisans zorunluluğu bulunmaktadır.

Rezerv ve Sermaye Kuralları:

  • Her iki bölgede de stablecoin'ler, %100 oranında yüksek kaliteli ve likit varlıklarla desteklenmelidir. Hong Kong'da ayrıca rezervlerin ayrıştırılması ve en az 25 milyon HK$ ödenmiş sermaye bulundurulması gerekmektedir. Singapur'da ise asgari sermaye şartı belirtilmemiştir.

Geri Ödeme ve Ek Kurallar:

  • Singapur: Geri ödeme taleplerinin beş iş günü içinde yerine getirilmesini şart koşar ve borç verme gibi ek risk taşıyan faaliyetlere kısıtlamalar getirir. Uyumlu stablecoin'ler "MAS Tarafından Düzenlenen Stablecoin" etiketini kullanma hakkı kazanır.

  • Hong Kong: Token sahiplerine bir iş günü içinde nominal değerden mutlak geri ödeme hakkı tanır ve sağlam yönetişim ile risk yönetimi sistemleri kurulmasını zorunlu kılar. Perakende arzı yalnızca lisanslı kuruluşlarca yapılabilir.

Her iki finans merkezi de düzenleyici netliği bir rekabet avantajı olarak kullanarak, uyumlu ve iyi sermayelendirilmiş sanal varlık işletmelerini çekmeyi ve kendilerini küresel birer merkez olarak konumlandırmayı hedeflemektedir.

Stratejik Hedef: Kurumsal Benimsemeyi Teşvik Etmek

Bu iki finans merkezinin yaklaşımı, kripto varlıkları engellemek yerine, onları finansal istikrar ve yatırımcı koruması çerçevesinde kendi ekonomilerine entegre etmeyi hedeflemektedir. Stablecoin ihraççısı için özel lisanslama rejimleri oluşturarak, işletmelere net bir kural kitabı sunulmaktadır. Bu strateji, yüksek kaliteli kurumsal aktörleri çekmekte ve onları Asya'da faaliyet göstermek isteyen meşru dijital varlık işletmeleri için tercih edilen yargı bölgeleri haline getirmektedir.


VII. Türkiye'deki Kripto Varlık Düzenlemeleri Stablecoin'leri Nasıl Kapsıyor?

Türkiye, Temmuz 2024'te Sermaye Piyasası Kanunu'nda (SPKn) yaptığı değişiklikle kripto varlıkları ilk kez yasal bir çerçeveye almıştır. Bu düzenleme, piyasada faaliyet gösteren Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları (KVHS) için önemli kurallar getirmiş olsa da, stablecoin ihraççılarının konumu kritik bir boşluk teşkil etmektedir.

SPK Yetkisi Altında Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları (KVHS)

Yeni yasal düzenleme, öncelikli olarak KVHS'lerin (borsalar ve saklama kuruluşları) denetimini Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) vermiştir.

  • Kapsam: Kanun, stablecoin'leri de kapsayan geniş bir "Kripto Varlık" tanımı yapmaktadır.

  • Lisanslama ve Koruma: KVHS'ler, SPK'dan lisans almak için asgari sermaye gereklilikleri ve sağlam kurumsal yönetişim standartlarına uymak zorundadır.

  • Varlık Saklama Güvencesi: Düzenleme, müşteri kripto varlıklarının KVHS'nin mal varlığından tamamen ayrıştırılmasını ve varlıkların büyük bir kısmının SPK tarafından yetkilendirilmiş saklama kuruluşlarında tutulmasını zorunlu kılarak yatırımcı korumasını artırmıştır.

TCMB Kısıtlamaları ve Stratejik Konum

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından uygulanan mevcut kısıtlamalar devam etmektedir:

Mevzuattaki Kritik Boşluk: İhraççıların Düzenlenmemesi

Mevcut Türk mevzuatının küresel çerçevelerden ayrıldığı en önemli nokta, stablecoin ihraççılarına yönelik özel bir lisanslama rejimi veya kural setinin olmamasıdır.

Bu durum "dükkanların düzenlendiği (borsalar)" ancak "fabrikaların denetlenmediği (ihraççılar)" bir yapı yaratmaktadır. SPK lisanslı borsalardaki alım satım ve saklamayı denetlerken, piyasadaki büyük stablecoin'leri ihraç eden yabancı şirketlerin rezerv şeffaflığı ve mali yeterliliği Türk otoritelerinin doğrudan yetki alanı dışındadır.

Bu sistemik riski gidermek için, Türk düzenleyicilerin yakın gelecekte MiCA gibi küresel modellere benzer bir ikinci düzenleme dalgası başlatması beklenmektedir. Bu düzenlemeler şunları hedefleyecektir:

  1. Türkiye pazarında faaliyet gösteren ihraççılara özel lisanslama zorunluluğu getirmek.

  2. Rezerv yönetimi, şeffaflık ve bağımsız denetim standartlarına uyumu zorunlu kılmak.

  3. Stablecoin piyasası üzerinde ihtiyati gözetim yetkisi tesis etmek.


VIII. Algoritmik Stablecoin'lerin Geleceği Nedir? Teminatsız Modellerin Sonu

Bir zamanlar merkeziyetsiz finansın yenilikçi bir deneyi olarak görülen teminatsız algoritmik stablecoin'ler, TerraUSD'nin (UST) 2022'deki feci çöküşüyle birlikte finansal mühendisliğin tehlikeli bir örneği olarak tarihe geçmiştir. Bu olay küresel düzenleyiciler arasında modelin geleceği hakkında kesin bir fikir birliğinin oluşmasına yol açmıştır.

Başarısız Seigniorage Modelinin Anatomisi

Terra/Luna ekosisteminde popülerleşen bu saf algoritmik model, değeri sabitlenmeye çalışılan stablecoin (UST) ve dalgalı değere sahip yönetişim token'ı (LUNA) üzerine kuruluydu.

Mekanizma

Algoritma, UST fiyatı 1 doların üzerine çıktığında LUNA yakıp UST basarak, 1 doların altına düştüğünde ise UST yakıp LUNA basarak arz-talep dengesiyle fiyatı sabitlemeye çalışıyordu.

"Ölüm Sarmalı" (Death Spiral)

Şiddetli piyasa stresi altında, UST'nin sabitinden (peg) sapması, sistemi dengelemek için algoritmik olarak devasa miktarda LUNA basılmasına yol açtı. Bu hiperenflasyon, LUNA'nın fiyatını çökertti ve algoritmik "teminata" olan güveni tamamen yok etti, bu da her iki token'ın da değerinin sıfıra yaklaştığı bir kısır döngü yarattı.

Küresel Düzenleyici Karar: Fiili Yasaklama

UST'nin başarısızlığı, MiCA ve GENIUS Yasası gibi büyük düzenleyici çerçevelerde net ve kararlı bir tepkiye neden olmuştur:

  • Fiili Yasaklar: AB ve ABD'deki yeni mevzuatlar, teminatsız veya içsel olarak teminatlandırılmış yeni algoritmik stablecoin'lerin ihraç edilmesini etkili bir şekilde yasaklamıştır.

  • Sınıflandırma: Avrupa Merkez Bankası gibi kurumlar, bu tür token'ların istikrarlı bir para formu olarak değil, yüksek riskli, teminatsız kripto varlıklar olarak ele alınması gerektiğini belirtmiştir.

Dai (DAI) Modeli: Aşırı Teminatlandırma Farkı

DAI, değerini mümkün olduğunca bir ABD dolarına yakın tutmak için arzı kontrol etmek üzere tasarlanmış akıllı sözleşmeleri kullanan, Ethereum blok zincirinde yer alan bir stablecoin tokenidir.

UST'nin başarısız olan seigniorage modeli ile MakerDAO'nun Dai (DAI) gibi merkeziyetsiz, kripto teminatlı stablecoin'ler arasında kritik bir ayrım mevcuttur:

  1. DAI Teminatsız Değildir: Teminatsız modellerin aksine, Dai, akıllı sözleşmelerde kilitlenmiş dışsal ve çeşitlendirilmiş kripto varlıklar tarafından aşırı teminatlandırılmıştır.

  2. Tampon Mekanizması: Aşırı teminatlandırma, volatiliteye karşı önemli bir güvenlik tamponu sağlar.

  3. Yönetim Türü: Dai, algoritmik olarak desteklenmek yerine, algoritmik olarak yönetilmektedir; sistem, teminatın değer kaybettiği durumlarda tasfiye mekanizmalarına sahiptir.

Teminatsız algoritmik stablecoin'lerin düzenlenmiş finansal sistemde bir geleceği yoktur. DAI gibi aşırı teminatlı modeller, düzenleyiciler tarafından muhtemelen yüksek riskli ART'ler (Varlığa Dayalı Tokenlar) olarak sınıflandırılacak ve teminat kalitesi, akıllı sözleşme güvenliği ve yönetişim konularında sıkı kurallara tabi olacaktır.


IX. Stablecoin Düzenlemeleri Kullanıcıları Nasıl Koruyor? Kodlanmış Haklar ve Güvenceler

Küresel stablecoin düzenlemeleri, piyasayı "alanın riski kendine aittir" anlayışından uzaklaştırarak, kullanıcılar için kodlanmış haklar ve yapılandırılmış korumalar içeren bir finansal ortama dönüştürmektedir. Düzenleyiciler, geçmiş krizlerde ortaya çıkan zafiyetleri, bankacılık ve menkul kıymetler hukukundan alınan zamanla test edilmiş ilkeleri dijital varlık alanına taşıyarak sistematik olarak ele almaktadır.

Kullanıcı Koruma Mekanizmalarının Beş Temel Direği

Bu koruma mekanizmaları, tüm büyük düzenleyici çerçevelerde (MiCA, GENIUS Yasası, Hong Kong, Singapur ve Türkiye'nin KVHS kuralları) ortak olan temel unsurlar üzerine inşa edilmiştir:

Geri Alım Hakkı (Right to Redemption)

Token sahiplerine, stablecoin'lerini istedikleri zaman, herhangi bir gecikme veya fahiş ücret olmaksızın, ihraççıdan nominal değerden (1:1) geri alma konusunda yasal olarak uygulanabilir bir hak tanınması.

Şeffaflık ve Bilgilendirme

İhraççılar, çalışma mekanizmasını, rezervlerinin bileşimini, geri alım politikalarını ve tüm riskleri detaylı bir şekilde açıklayan, onaylanmış bir "tanıtım belgesi" (white paper) yayımlamak zorundadır. Yanıltıcı pazarlama yasaktır.

Varlıkların Ayrıştırılması ve İflas Koruması

Rezerv varlıklarının ihraççının kendi kurumsal fonlarından yasal olarak ayrıştırılması zorunluluğu. Bu, ihraççının iflası durumunda token sahiplerinin rezervler üzerinde öncelikli hakka sahip olmasını sağlar.

Kara Para Aklamayı Önleme (AML/KYC)

İhraççılar ve hizmet sağlayıcıların, yasa dışı finansmanı ve dolandırıcılığı önlemek amacıyla güçlü Müşterini Tanı (KYC) ve AML prosedürleri uygulaması zorunluluğu.

Operasyonel ve Siber Güvenlik

Kullanıcı fonlarını siber saldırılardan, yazılım hatalarından ve sistem arızalarından korumak için, ihraççı ve hizmet sağlayıcıların yüksek teknolojik güvenlik ve operasyonel dayanıklılık standartlarını karşılaması gerekliliği.

Düzenlemeler, belirsiz geri alım hakları ve şeffaf olmayan rezervler gibi temel zafiyetlere doğrudan yanıt vererek, bir "dijital doların" düzenlenmiş bir banka hesabındaki dolarla aynı temel korumaları sunmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

EK Bilgi: Türkiye'de, KVHS'ler aracılığıyla yasa dışı finansmanla mücadele amacıyla işlem raporlaması ve para çekme gecikmeleri gibi özel kurallar tasarlanmıştır.


X. Stablecoin Düzenlemeleri İnovasyonu ve DeFi Ekosistemini Nasıl Etkileyecek?

Kapsamlı stablecoin düzenlemelerinin yürürlüğe girmesi, sektör için "Vahşi Batı" döneminin sonu anlamına gelirken, aynı zamanda kitlesel benimseme için yeni bir başlangıçtır. Düzenlemeler, inovasyonun yönünü yüksek riskli denemelerden, sağlam uygulamalar inşa etmeye doğru kaydıracaktır.

Stablecoin Piyasasında Konsolidasyon ve Kurumsal Köprü

Yeni düzenleyici çerçeveler (MiCA, GENIUS Yasası), piyasa üzerinde kalıcı değişiklikler yaratacaktır:

  • Kaliteye Kaçış ve Konsolidasyon: Yüksek maliyetli uyum standartlarını karşılayamayan ihraççılar marjinalleşecektir. Pazar, Circle (USDC) ve PayPal (PYUSD) gibi lisanslı, iyi sermayelendirilmiş ve düzenlenmiş oyuncular etrafında konsolide olacaktır.

  • Geleneksel Finansa (TradFi) Köprü: Düzenleyici netlik, stablecoin'leri kurumsal oyuncular için "riskten arındıracaktır". Bankalar ve varlık yöneticileri, hazine yönetimi ve anlık uzlaşma gibi amaçlar için düzenlenmiş stablecoin'leri daha güvenle kullanmaya başlayacaktır.

DeFi Ekosistemi Üzerindeki İkili Etki

Düzenlemeler, Merkeziyetsiz Finans (DeFi) için hem istikrar getirecek hem de uyum zorunluluğu baskısı yaratacaktır:

Fırsatlar: Sistemin İstikrarı

  • Güvenilirlik Artışı: Güvenilir ve denetlenmiş stablecoin'lerin (USDC, EURC) ekosisteme akmasıyla sistemin genel likiditesi ve istikrarı artacaktır.

  • Kurumsal Giriş: Regüle edilmiş temel bir katman, daha sofistike ve programlanabilir DeFi ürünleri için kurumsal sermayenin girişini teşvik edecektir.

Baskılar: Uyum ve Ayrışma Zorunluluğu

  • Uyum Zorunluluğu: Uyumsuz stablecoin'lerle entegre protokoller, düzenlenmiş giriş-çıkış rampalarına (borsalara) erişimi sürdürmek için büyük bir değişim baskısı hissedecektir.

  • Eksik Düzenleme Alanı: MiCA gibi mevcut yasalar merkezi ihraççıları hedeflerken, DeFi protokolleri bir sonraki düzenleme dalgasının (IMF gibi kurumlarca önerilen) odağı olacaktır.


İnovasyonun Yeniden Yönlendirilmesi ve Çift Ekosistem

Düzenlemelerin nihai etkisi, inovasyonu öldürmek değil, yeniden yönlendirmektir. Temel bir değiş tokuş zorunludur: kitlesel benimseme için gereken güven ve istikrar karşılığında, erken dönem kriptonun "izinsiz" ethosundan fedakarlık.

DeFi ekosistemi muhtemelen ikiye ayrılacaktır:

  1. Entegre Segment: Düzenlenmiş stablecoin'leri kullanan, kurumsal müşterilere hizmet veren ve geleneksel finansla entegre hale gelen kısım.

  2. Deneysel Segment: Tamamen merkeziyetsiz ve deneysel kalacak, ancak düzenlenmiş likidite rampalarından kopacak daha küçük bir kısım.


Sonuç Ve Strateji̇k Tavsi̇yeler: Uyum Bir Zorunluluktur

Küresel analiz, stablecoin'lerin finansal istikrar açısından taşıdığı kritik önem nedeniyle, dünyanın önde gelen finans merkezlerinin ihtiyati temellere dayanan ve kapsamlı düzenlemeleri (MiCA, GENIUS Yasası) hızla hayata geçirdiği bir paradigma değişimini göstermektedir. Bu çerçeveler rezerv kalitesi, şeffaflık ve geri alım hakkı gibi temel direkler üzerine inşa edilerek, uyumu artık bir seçenek değil, bir zorunluluk haline getirmiştir. Türkiye, 2024 yasasıyla KVHS'leri düzenleyerek önemli bir ilk adım atmış olsa da, ihraççıları düzenlememesi küresel en iyi uygulamalarla arasında kritik bir boşluk bırakmaktadır.

Türk Piyasa Katılımcıları İçin Stratejik Aksiyon Listesi

Türk finansal ekosistemi katılımcıları (KVHS'ler, bankalar ve stablecoin kullanıcıları), düzenlemenin kaçınılmaz ikinci aşamasına proaktif olarak hazırlanmalıdır:

Türk finansal ekosistemi katılımcıları için stratejik tavsiyeler, düzenlemenin ikinci ve kaçınılmaz aşamasına proaktif olarak hazırlanmayı hedeflemektedir:

İhraççı Riski Yönetimi

İhraççı şeffaflığı ve rezerv kalitesi açısından en yüksek standartlara sahip, küresel ölçekte denetlenen (örn. MiCA/GENIUS uyumlu) stablecoin'lerle çalışma önceliği verilmelidir.

Proaktif Uyum Hazırlığı

Türkiye'de faaliyet gösteren KVHS'lerin ve potansiyel stablecoin ihraççılarının, operasyonel ve kurumsal yönetişim standartlarını şimdiden MiCA/GENIUS gibi çerçevelerin gerektirdiği rezerv ve şeffaflık kurallarına uyumlu hale getirmesi önemlidir.

Düzenleyici Diyalog ve Konumlandırma

Sektörün, gelecekteki yerel stablecoin ihraççısı lisanslama rejiminin (yerel bir MiCA) oluşturulmasında SPK ve TCMB ile aktif diyaloğa girmesi ve yeni pazarda rekabet avantajı elde edecek şekilde konumlanması gerekmektedir.

Hukuk Büromuzdan Stratejik Tavsiye ve Uzmanlık

Dijital varlık piyasaları ve stablecoin düzenlemeleri, hızla gelişen ve karmaşık bir hukuk alanını temsil etmektedir. Bu dinamik ortamda, doğru stratejilerle hareket etmek ve yasal riskleri minimize etmek, hem bireysel yatırımcılar hem de kurumsal oyuncular için hayati öneme sahiptir.

Uzman ekibimiz, müvekkillerine küresel ve yerel mevzuattaki güncel gelişmeleri takip ederek, uyum süreçlerinde rehberlik etmekte ve stratejik danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Özellikle Türkiye'deki mevcut düzenlemelerdeki boşluklar ve gelecekte beklenen ikinci düzenleme dalgasına proaktif bir şekilde hazırlanmak, rekabet avantajı elde etmek ve olası risklerden korunmak adına kritik bir adımdır. 

Stablecoin'lerin ve diğer kripto varlıkların hukuki boyutları hakkında daha fazla bilgi almak, uyum süreçlerinizi yönetmek veya özel durumlarınız için stratejik hukuki danışmanlık hizmeti almak istiyorsanız, alanında uzman ekibimizle iletişime geçmekten çekinmeyin.

ZKP ile Bankacılık Gizliliğini Artırın

Sıfır Bilgi İspatı'nın, Türk bankacılığında KVKK ve BDDK uyumluluğu için veri gizliliği odaklı yeni nesil çözümlerini keşfedin.

Uzman Hukuki Danışmanlık İçin Bize Ulaşın

Post Tags :
Share this post :